İngilizce'de hastalıktan nasıl bahsedilir?

Hasta olmak hevesle beklenen bir şey değildir. Kendini hasta hissetmek ve günlerini ya da haftalarını yorganların altında geçirmek güzel bir his değil.

Ancak, hastalığınız hakkında nasıl konuşacağınızı bilmek, neden iyi görünmediğinizi anlatırken, size yardımcı olacaktır.

Hatta bunun sayesinde biraz ilgi bile görebilirsiniz, tavuk suyuna çorba şeklinde mesela!

Hastalığınızı nasıl açıklarsınız?

to feel under the weather : Kendini hasta hissetmek. Genelde hafif hastalıklar için kullanılır, sizi hastaneye yatıracaklar için değil.

“I feel a bit under the weather.”

a cold / coming down with a cold: Burnunuzda ve göğsünüzde hafif bir hastalığın semptomlarını hissetmek. Mideniz ağrıyorsa, bunu tarif etmek için “a cold”u kullanmazsınız.

“I think I’m coming down with a cold.”

a bug / a bug going around: “a bug” hastalık için ya da hastalığa sebep olan mikroplar için kullanılan bir terimdir.

“There must be a bug going around. Everyone at work is sick!”

a splitting headache: Çok şiddetli baş ağrısı

“Do you have any pain killers? I’ve got a splitting headache.”

contagious: Kolayca bir insandan diğerine geçen, genellikle hastalıklar için kullanılır -bulaşıcı.

“Don’t get too close! My cold is contagious.”

the flu: Virüsün sebep olduğu bir hastalık. ABD’de “flu” sadece enflüanza virüsünün sebep olduğu hastalıklar için kullanılır. İngiltere’de “the flu” burun/göğüs ile ilgili herhangi bir hastalığı tarif etmek için kullanılır.

“I feel terrible today! My body aches and I can’t stop sneezing. I must have the flu.”

stomach flu: Yemek zehirlenmesinin sebep olmadığı, bulaşıcı mide hastalığı.

“It’s always embarrassing to tell people you have a stomach flu!”

Doktordan randevu nasıl alınır?

Kendinizi kötü hissettiğinizde ve bir doktora gitmek istediğinizde, endişelenmeyin! Telefonda randevu alırken kullanabileceğiniz kolay cümleleri burada bulabilirsiniz.

“Hello, I’m calling to make an appointment to see the doctor.”

to make an appointment: Doktoru veya başka bir kişiyi görmek için zaman belirlemek –randevu ayarlamak.

Sekreter ve resepsiyonist size “what’s wrong?” diye sorabilir…

“What are your symptoms?” (telaffuzu: simp-tum)

symptom: Vücudunuzda veya aklınızda oluşan, bir hastalığa veya rahatsızlığa işaret eden değişiklikler.

Buna size rahatsızlık veren şeylerin bir listesi ile cevap verebilirsiniz ve şöyle diyebilirsiniz…

“I’ve had a runny nose and a strong cough for three days, and today I have a fever.”

Doktoru ziyaretinizden sonra, ilaçlarınız için reçete alabilirsiniz.

prescription: Alacağınız ilaçları belirten kâğıt –reçete.
to fill a prescription: Doktorun tavsiye ettiği ilaçları almak.

Doktorun tavsiye ettiği ilaçları almak için, bir eczaneye gidebilirsiniz. Doktora en yakın eczanenin nerede olduğunu sorabilirsiniz.

pharmacy / drug store (US) / chemist (UK): İlaçları alabileceğiniz yer – eczane.

Bu kelimelerin kullanımında ustalaştıktan sonra, hastalıklardan İngilizce bahsetmek kolay olacaktır! Kendini “under the weather” hisseden arkadaşlarına söylemek isteyeceğin bir şey daha…

Hope you feel better soon! 

Bu ve buna benzer İngilizce hastalık diyalogları ve daha fazlasını öğrenmek için Kaplan'ın Genel İngilizce kursları ile ilgili bilgi edinmeye ne dersiniz? Bize danışın.

Paylaş