A lot of - a lıttle - a few

 

İngilizce'de, miktar belirtirken kullandığımız birçok kelime vardır. Bu kelimelerden bazılarının belli kullanım kuralları vardır. Bu başlığımızda sık kullandığımız ve bazen karıştırdığımız a lot of, a little ve a few kelimelerine bir göz atacağız.

Öncelikle, miktar dediğimiz zaman ilk dikkat etmemiz gereken şey miktarından söz edeceğimiz ismin sayılabilir veya sayılamaz (countable-uncountable) olduğu. Miktar belirtirken kullandığımız bazı kelimeler yalnızca sayılabilen isimlerle, bazıları sayılamayanlarla, bazıları ise hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerle kullanılırlar.

Şimdi birer birer bu kelimelerin kullanımlarını inceleyip örnekler görelim.

A lot of / lots of / a lot

• Anlam olarak ‘birçok, çok’ gibi anlamlara gelir. Çoğul isimlerle (sayılabilen) veya sayılamayan isimlerle de kullanılabilir.

There are a lot of books in this library.

Jerry has got a lot of friends.

* a lot of genellikle ‘olumlu’ cümlelerde kullanılır.

• a lot, aynı şekilde çok fazla ya da çok sık gibi anlamlara gelir ancak isimlerden önce kullanılmaz ve bir zarf gibi, genellikle cümle sonlarında kullanılır.

Marry likes pasta a lot.

I don’t play football a lot these days.

• Günlük konuşmada, ‘a lot of’ yerine ‘lots of’ da kullanılır.

Mike has lots of money.

(a) few – (a) little

• a little / little sayılamayan isimlerle kullanılır.
• a few / few sayılabilen isimlerle kullanılır.

• a little/a few fazla değil ama yeterli miktarda anlamında kullanılır.
•  little/few ise, çok az, neredeyse hiç yok ya da yeterli miktarda değil gibi anlamlara gelir.

Aşağıdaki örneklere bakalım.

There is a little milk in the bottle.

(burada, şişede biraz süt var ve bu bizim için yeterli bir miktar)

We have very little money left. We can’t buy those shoes.

(burada ise, o ayakkabıları alacak kadar paramız yok, yeterli değil anlamı çıkmaktadır)

There are a few eggs for breakfast.

(kahvaltı için yeterli sayıda yumurtamız var)

He has got very few friends at school. He feels lonely.

(çok az sayıda arkadaşı var ve bu sebeple kendini yalnız hissediyor)