Perfect Modals-2
1) Past Modals for Deduction (Çıkarım için kullanılan geçmiş zaman Modal fiilleri)
Perfect Modals-1 yazımızda çıkarım için kullanılan geçmiş zaman modal’larını ele almıştık.
Yine geçmiş zamanda kullanılan diğer Perfect Modal yapıları ise şunlardır:
2) should have+V3 (-malıydı)
Cümleye kattığı anlam: gerekli veya olumlu bir durum vardı ama olmadı ya da gerçekleşmedi. Geçmişte yapılan bir hata veya pişmanlıklardan bahsetmek için bu yapı sıklıkla kullanılır.
Örnek: She should have taken the job.
İşi kabul etmeliydi. (İma edilen anlam ise işi kabul etmedi ve şimdi pişman ya da işi kabul etmemesi büyük bir hata oldu olabilir.)
‘Should’ yerine ‘ought to’ da kullanılabilir: She ought to have taken the job.
3) shouldn’t have+V3 (-mamalıydı)
Görüldüğü üzere “should have” yapısının zıttıdır, yani geçmişte gerçekleşen durumun gerekli veya olumlu bir şey olmadığını (ama maalesef olduğunu) söylemek için kullanılır.
Örnek: You shouldn’t have eaten so many sweets.
O kadar çok şeker yememeliydin. (İma edilen anlam: çok şeker yedin ve bu hiç iyi bir şey değil)
4) could have+V3 (-ebilirdi)
Bir durumun gerçekleşmesi ihtimali vardı ama olmadı, gerçekleşmedi demek için kullanırız.
Örnek: Tim climbed the tree to save the cat. He could have fallen down.
Tim kediyi kurtarmak için ağaca tırmandı. Yere düşebilirdi. (İma edilen anlam ise yere düşmesi bir olasılıktı ama olmadı, yani düşmedi.)
“should have” ve “could have” yapıları çok yakın gelmiş ve kafanızı karıştırmış olabilir. Sonuçta ikisinde de olması beklenen bir şey gerçekleşmiyor. Öyleyse bir örnek üzerinden gidelim. Diyelim ki geçen hafta önemli bir sınavın vardı ve çalışmadın. Dolayısıyla sınavda başarısız oldun. Öğretmenin sana şunları söyledi:
• You should have studied for the exam. (Anlam: Sınava çalışmalıydın ama çalışmadın. Sınava çalışmak gerekli bir şeydi ama sen yapmadın.)
• You could have passed the exam. (Anlam: Sınavı geçebilirdin. Yani sınavı geçme olasılığın vardı ama olmadı, geçemedin.)
Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise “could have” yapısının aynı zamanda çıkarım için kullanılan geçmiş zaman modal yapılarından birisi olmasıdır ve çıkarım (deduction) amaçlı kullanılırsa “-miş olabilir” anlamına gelmesidir. Cümlede hangi anlamda kullanıldığını ise context’ten yani bağlamdan çıkarabilirsiniz. Örnekler:
• I haven’t seen her for a week, so I don’t know her exam result. She could have passed the exam.
Onu bir haftadır görmedim, dolayısıyla sınav sonucunu bilmiyorum. Sınavı geçmiş olabilir. (“could have” burada çıkarım modal’ı olarak kullanılmıştır.)
• I told her many times that she needed to study hard for the exam, but she didn’t listen to me. She could have passed the exam.
Ona sınava çok çalışması gerektiğini defalarca söyledim, ama beni dinlemedi. Sınavı geçebilirdi. (Ama geçemedi)
5) Needn’t have+V3 (gerekmezdi)
Bu yapıyı geçmişte yapılan bir şeyin gerekli olmadığı ama gerçekleştiği durumlarda kullanırız.
Örnek: You needn’t have done the washing up!
Bulaşığı yıkaman gerekmezdi. (Bulaşık makinemiz var, dolayısıyla gerekmezdi, ama yaptın.)
Bu yapı sıklıkla “didn’t need to” yapısıyla karıştırılmaktadır. Fakat her iki yapı tamamen farklı anlamlara gelmektedir. “needn’t have” yapısı “gerekmezdi ama oldu” anlamına gelirken, “didn’t need to” “gerekmedi ve gerçekleşmedi” anlamına gelmektedir.
Örnek: You didn’t need to do washing up.
Bulaşığı yıkaman gerekmedi. (Dolayısıyla yıkamadın.)