Remember vs. Remind
İngilizce’de kolayca birbiriyle karıştırılan çift fiiller var. Genellikle ana dili İngilizce olan birisi ne demek istediğinizi, hangi fiili kastettiğinizi anlayacaktır; ama doğru fiili kullanmak sizin daha güzel konuşmanıza yardımcı olacaktır.
Karıştırması çok kolay olan fiillerden iki Remember ve Remind’dır.
remember: geçmişteki bir olayı/şeyi tekrardan düşünmek, hatırlamak.
Remember fiili birisi bir şeyi/bir olayı tekrardan düşündüğünde kullanılır. Kullanıldığı cümlede bu hatırayı kimin veya neyin tetiklediğine dair bir açıklamaya gerek yoktur; sadece olay ile ilgilidir.
Remember çoğunlukla (ama her zaman değil) “when”, “where”, “why” ve “how” ile beraber kullanılır. Bir nesneye ihtiyacı vardır.
Alex suddenly remembered what he intended to buy from the supermarket. (Alex aniden süpermarketten ne alması gerektiğini hatırladı.)
I remember when I used to love going to the ice cream shop after school. (Okuldan sonra dondurmacıya gitmeyi sevdiğim günleri hatırlıyorum.)
remind: birisini birşey hakkında tekrardan düşündürmek, hatırlatmak.
Remind her zaman bir nesne alır. Bunun anlamı, cümle içerisinde kullanılan remind iki kişi veya iki olaya ihtiyaç duyar. Özne, yani reminding yapan kişi veya olay ve bir nesne, yani tekrardan düşünülen kişi veya şey.
“Remind” fiilini belki “remind of” formu ile beraber daha kolay hatırlayabilirsiniz. Biri veya birşey size birini veya bir şeyi anımsatır; yani “Someone or something reminds you of someone or something else”. Benzer şekilde biri veya bir şey size bir şey yapmanızı da anımsatabilir, yani “A person or thing also “reminds you to” do something”.
Sarah reminds me of my sister Lily. (Sarah bana kardeşim Lily’yi hatırlatıyor.)
She reminded me to finish my my vocabulary sheet before class tomorrow. (Yarın ki dersten önce kelime bilgisi sayfalarımı bitirmem gerektiğini hatırlattı.)
Birkaç remind/remember örneğini burada bulabilirsiniz:
- Alsou reminded her brother that it was his turn to empty the recycling bins.
Alsou kardeşine çöp kutusunu boşaltma sırasının onda olduğunu hatırlattı.
- Why don’t I ever remember to bring a pen to class?!
Sınıfa kalem getirmeyi neden hiç hatırlamıyorum?!
- Can you remind Fernando that he needs to pack his hiking boots for the trip tomorrow?
Fernando’ya yarınki gezi için tırmanış ayakkabılarını hazırlaması gerektiğini hatırlatabilir misin?
- Remind me of her name, I can’t remember it!
Bana onun ismini hatırlat, ben hatırlayamıyorum!
- It’s much easier to remember something once I ask someone to remind me of it.
Birisinin bana hatırlatmasını isteyince, bir şeyleri hatırlamak çok daha kolay.
Daha önce remember and remind fiillerini karıştırmış mıydınız? Birbiriyle karıştırdığınız başka fiil çiftleri var mı?
Bu yazıyı beğendiyseniz, mail listemize katılmayı da hatırlar mısınız?
Tekrardan hatırlatalım istedik!