İNGİLİZCEDE SIKLIKLA KULLANILAN 10 DEYİM VE İFADE
Yabancı bir dile hakim olabilmek için kelime dağarcığınızı geliştirmeniz ve zenginleştirmeniz gerekir. Ama unutmamanız gereken bir diğer nokta, o dile ait ifadeleri ve deyimleri de öğrenmeniz gerektiğidir. Ancak bu şekilde dili en zengin haliyle kullanabilirsiniz. Kaplan International English olarak sizin için ‘elimizi taşın altına koyduk’ ve İngiltere ile Amerika’da sıklıkla kullanılan deyim ve ifadeleri kaleme aldık.
İNGİLTERE’DE KULLANILAN İNGİLİZCE DEYİM VE İFADELER
1. Talk the hind legs off a donkey
Birebir çevirisi: Eşeğin arka bacaklarını düşürene kadar konuşmak
Anlamı: Durmadan konuşmak, kafa şişirmek, vıdı vıdı etmek
Örnek: Watch out for your phone bill when you call her - she can talk the hind legs off a donkey!
2. Popping out
Birebir çevirisi: Patlamak (tıpkı şampanyanın patlatılması gibi)
Anlamı: bir yerden hemen geri dönme umuduyla ayrılmak, hemen bir koşu gidip gelmek
Bu ifade genellikle iş yerindeyken hemen bir koşu bir yere gidip gelmek için kullanılır.
Örnek: I’m just popping out for lunch.
3. Raining cats and dogs
Birebir çevirisi: Gökten kedi köpek yağıyor.
Anlamı: Yağmurun sicim gibi, bardaktan boşanırcasına yağması
Örnek: Don’t forget your umbrella when you go out, it’s raining cats and dogs out there!
4. A piece of cake
Birebir çevirisi: Bir dilim kek
Anlamı: Çocuk oyuncağı, bebek işi
Çok fazla efor sarfetmenizi gerektirmeyecek işler için kullanılır.
Örnek: I’m glad I used that guide for my revision – the exam was a piece of cake!
5. A bird in the hand is worth two in the bush
Birebir çevirisi: Eldeki bir kuş, çalılıktaki iki kuşa eşittir.
Anlamı: Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.
Bu atasözüne göre, gerçekleşmesi olası ama kesin olmayan şeylerin vaadine kapılmaktansa eldekilere önem vermek gerekir.
Örnek: Do you really want to gamble all your money on the car and holiday? A bird in the hand is worth two in the bush!
AMERİKA’DA KULLANILAN İNGİLİZCE DEYİM VE İFADELER
1. Let the cat out of the bag
Birebir çevirisi: Kediyi çantadan dışarı çıkarmak
Anlamı: Baklayı ağzından çıkarmak, bir sırrı açıklamak, ağzından kaçırmak
Örnek: Why did he tell everyone? Now that the cat’s out of the bag, I’m in trouble!
2. Pulling someone’s leg
Birebir çevirisi: Birinin bacağını çekmek
Anlamı: Biriyle dalga geçmek, kafa bulmak, alaya almak
Örnek: Don’t be so angry! She was only pulling your leg!
3. Bend over backwards
Birebir çevirisi: Geriye doğru eğilmek
Anlamı: elinden geleni yapmak, üzerine düşmek
Örnek: He bent over backwards to get that phone number and in the end he’d written it down wrong!
4. What’s eating you?
Birebir çevirisi: Seni yiyen nedir?
Anlamı: İçini kemiren nedir?
Örnek: She looked really worried after that class. “What’s eating you?” I asked.
5. Smell a rat
Birebir çevirisi: Fare kokusu almak
Anlamı: Bit yeniği sezmek, hile kokusu almak
Örnek: I don’t like the sound of this idea – I smell a rat!
Kaplan International ile yurt dışında İngilizce eğitimi alarak seviyenizi hızlıca iletebilirsiniz. Kurslarımız hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilir; eğitim danışmanlarımız ile iletişime geçebilirsiniz.